Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “Yıllık bazda yüzde 4,8 büyüme gerçekleşirken çeyreklik bazda büyümenin ise yüzde 0,7’den 1,6 düzeyine çıkması iktisatta bir toparlanma olduğunu göstermektedir” dedi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, 2025 yılı 2’nci çeyrek büyüme sayılarını kıymetlendirdi. Ardıç, sanayi kesiminin tekrar büyümeye geçmesinin değerli olduğunu vurguladı. Ardıç ayrıyeten yüksek teknolojili üretim yapan dalların endüstrinin büyümesine öncülük ettiğini belirtti.
“2025 yılı 2’nci çeyrek büyüme sayıları beklentilerin üzerinde geldi”
TÜİK’in açıkladığı büyüme sayılarının beklentilerini karşıladığını ve sanayi dalındaki gelişmelerin iktisada olumlu halde yansıdığını belirten Ardıç, “2025 yılı 2’nci çeyrek büyüme sayıları beklentilerin üzerinde geldi. Yıllık yüzde 4,8 büyüme gerçekleşirken çeyreklik bazda büyümenin ise yüzde 0,7’den 1,6 düzeyine çıkması iktisatta bir toparlanma olduğu göstermektedir. Sanayi kesimimiz bizim alandan aldığımız izlenimin bilakis yüzde 6,1’lik bir büyüme kaydetti. Sanayi kesimindeki büyümenin itici gücünün son devirde büyük bir gelişim içinde olan savunma endüstrimiz olduğunu değerlendiriyorum. Bilhassa emek ağır kesimlerin güç kaybetmesi, sanayi bölümünde bir ayrışmanın olduğunu gösteriyor. Klâsik kesimler zayıflarken, yüksek teknolojili üretim yapan bölümler büyümeye öncülük ediyor. Bu durum, sanayi dalında bir dönüşümün olduğunu ortaya koyuyor. KOBİ ve klasik kesimlerimizin verimlilik artışıyla bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda olduğunu bir defa daha görüyoruz” açıklamasında bulundu.
Ardıç, büyüme datalarının önümüzdeki periyotta daha da artacağını vurgulayarak şu tabirlere yer verdi:
“Gayrisafi Sabit Sermaye Yatırımları yüzde 8,8 artarken, makine ve teçhizat yatırımları bir evvelki çeyreğe nazaran iki kattan daha fazla yükselerek yüzde 34,3 düzeyine geldi. Bu bilgiler, önümüzdeki periyotta endüstrimizin daha da büyüyeceği istikametindeki umutlarımızı artırıyor. Bir öteki sayı da devletin sonuncu tüketim harcamalarıdır. Bir evvelki çeyrekte yüzde 1,9 artan bu harcamalar ikinci çeyrekte yüzde 5,2 azalma göstermiştir. Bu da bilhassa enflasyonla çabanın muvaffakiyete ulaşması için sık sık vurguladığımız kamuda tasarruf önlemlerinin sonuçlarının alınmaya başladığını göstermesi açısından değerlidir. Net dış talep katkısının büyümeyi aşağıya çektiğini, iç talepteki artışın ise büyümeyi artırdığını görüyoruz. İhracatın büyüme üzerindeki katkısı üç çeyrektir negatif seyrediyor, ithalattaki ivmelenme ise büyümeyi aşağıya çekiyor. İhracat ivmemiz son periyotta azalırken, ithalatımız daha süratli artıyor. Cari açığımızı üste çekecek olan bu gelişimin tesirini azaltacak proaktif siyasetlerin izlenmesinin, sürdürülebilir büyümenin ve makroekonomik istikrarın tesis edilmesi açısından kritik kıymette olduğunu düşünüyorum. Orta ve uzun periyotta bu yapısal sorunun tahlili, üretim yapımızı değiştirerek milletlerarası rekabet gücümüzü arttırmaktan geçiyor.” – ANKARA
About The Author
