Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Terörsüz Türkiye‘ye ulaşma maksadında temel bunun şemsiyesi, tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak unsurudur. Bunlardan taviz yoktur, bunlarla ilgili bir pazarlık yoktur, bunlarla ilgili bir müzakere yoktur.” dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı’na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
Terörsüz Türkiye konusunun her vakit gündemlerinde olduğunu belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MYK’nin açılış konuşmasında bu noktaya değindiğini aktardı.
Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi daveti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devlet başkanı olarak koyduğu iradeyle Cumhur İttifakı’nın bu mevzuda yekpare bir formda bu mevzuyu sonuca ulaştırmaya kararlı olduğunu söyledi.
Cumhur İttifakı’nın buradaki duruşunun net bir halde bütün gelişmelerle doğrulandığını ve ne kadar değeri olduğunun görüldüğünü tabir eden Çelik, şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı’nın yanı sıra Cumhurbaşkanımızın devlet kurumlarına talimat vermesiyle birlikte bu süreç birebir vakitte bir devlet siyaseti haline gelmiştir. TBMM’de, PKK terör örgütünün fesih ve silah bırakması ile ilgili yol haritası oluşturması ve yasal destek oluşturması ile ilgili bir komitenin kurulmuş olması, aziz Meclisin, siyasi partilerin dayanağını de alacak formda sürecin yürütülmesine imkan vermektir. Kurulun asıl odağının PKK’nın feshi ve silah bırakması olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunun dışında öteki bahislerin öne çıkarılmaya çalışılması, PKK’nın fesih ve silah bırakılması gündeminin perdelenmesi, örtülmesi ya da aksatılmasına dönük birtakım gündemler ve ajandalar olarak gündeme gelmektedir. Odağı bu işin silah bırakma ve fesih sürecinin gerçekleşmesidir.
Burada da PKK terör örgütünün bütün şube ve uzantılarıyla, bütün yasa dışı yapılarıyla, bütün finans odaklarıyla ve propaganda merkezleriyle, bu Terörsüz Türkiye ve birebir vakitte terörsüz bölge sürecine uygun olarak yapılan davetler çerçevesinde silah bırakması ve kendisini feshetmesi gerekir. Bunun dışında rastgele bir halde bu odağın kaybına yol açacak davranışların, aslında Terörsüz Türkiye’ye telaffuzunu kullanmakla birlikte bu süreci akamete uğratacak davranışlar ve telaffuzlar olduğunu tabir etmek isteriz.”
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün MYK toplantısının açılış konuşmasında bu mevzuda, kimilerinin odak kaybı yaşadığını, bunun yaşanmaması gerektiğini tabir ettiğini söyledi.
“Yüzünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacaktır”
Bahçeli’nin bugün Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komitesi ile Suriye konusunda yaptığı açıklamaların son derece kıymetli olduğuna işaret eden Çelik, “Biz ‘Terörsüz Türkiye’ derken, PKK’nın şu adres ya da bu adresinin değil, bütün adreslerinin, bütün şube ve uzantılarının, Avrupa’daki birtakım meşru görünümlü yapılarının ve yasa dışı yapılanmalarının tamamının feshedilmesi gerektiğini ve silah bırakılması gerektiğini daha bu sürecin başında tabir ettik. Bu sürecin başında bundan bunu anladığımızı ve bunun anlaşılması gerektiğini söyledik lakin bunun dışındaki yaklaşımlar olursa, bu hakikaten Terörsüz Türkiye sürecine, terörsüz bölge sürecine ziyan verir.” diye konuştu.
Terörsüz Türkiye süreci ile terörsüz bölge sürecinin iki farklı süreç olmadığını vurgulayan Çelik, bunların entegre süreçler olduğunu, bu iki süreci birbirinden ayırmanın sağlıklı bir yaklaşım olmadığını belirtti.
AK Parti Sözcüsü Çelik, şunları tabir etti:
“Bölgede bilhassa Suriye’de net bir halde gözlemliyoruz, silah bırakmaktan kaçınmak, Suriye’deki merkezi yapıyı sabote edecek davranışlar içerisine girmek ve Türkiye’deki Terörsüz Türkiye sürecinden ve terörsüz bölge sürecinden kendisini ayrıştırmak, kendisine öbür konum belirlemek, bununla birlikte silahlanmak halindeki davranışların bütün bu sürece karşı davranışlar olarak kodlanması gerektiğini kıymetlendiriyoruz. Cumhurbaşkanımızın, ‘Yüzünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacaktır.’ sözünün manası budur. Yeniden bugün MYK’mız başlarken, Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamada son derece değerli bir cümle var. Deniyor ki orada Sayın Bahçeli tarafından, ‘Bu süreci akamete uğratmaya çalışanlar, Suriye’de öteki bir plan peşinde koşanlar temelinde terörsüz bölge sürecinin değil, siyonizmin planının kesimi durumuna düşeceklerdir.’ Artık burada bunları söylediğimiz vakit birileri tutuyor diyor ki ‘Kürtlerin kazanımlarına karşı bir şeyler söylüyorsunuz.’
Hayır, hiçbir terör örgütünün varlığı ya da hiçbir terör örgütünün birileri tarafından desteklenmesi Kürtlerin kazanımı değildir, Türklerin kazanımı değildir, Arapların kazanımı değildir, Sünnilerin kazanımı değildir, Alevilerin kazanımı değildir, Dürzilerin, Nusayrilerin, Şiilerin hiç kimsenin kazanımı değildir. Hiç kimse rastgele bir terör örgütünün varlığını ya da birileriyle iş tutmasını, kendi kimliğinin, kendi aidiyetinin, kendi mensubiyetinin, kendi siyasal kimliğinin, etnik kimliğinin, mezhebi kimliğinin kazanımı olarak görmemelidir, terörün kimseye kazandıracağı bir şey yoktur.”
“Vatandaşlarımız müsterih olsunlar”
Çelik, Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge sürecini sonuca erdirmekte, amaçlarına ulaştırmakta kararlı olduklarının altını çizdi.
Buna dönük birtakım devletlerin örtülü operasyonlarını, silah bırakması gerekenlerin açıklamalarının gerisindeki tertipleri gördüklerini belirten Çelik, Türkiye’nin, yakın bölgedeki herkesin kazanımı için terör örgütlerinin silah bırakması ve terör gündeminin ortadan kalkması gerektiğini tabir etti.
Türkiye’nin yıllar içinde demokrasiyle, birtakım ıslahatlarla büyük yol aldığını, uzaklıklar kat ettiğini lisana getiren Çelik, “Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, en baştan itibaren söyledik. Bu sorunlara bakışımız, Terörsüz Türkiye’ye ulaşma amacında temel bunun şemsiyesi, tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak prensibidir. Bunlardan taviz yoktur, bunlarla ilgili bir pazarlık yoktur, bunlarla ilgili bir müzakere yoktur. Devletin nitelikleriyle ilgili ve milletin kıymetleriyle ilgili rastgele bir pazarlık kelam konusu değildir.”
(Sürecek)
About The Author
